KINAMA
Tarih: 15.03.2019 | Okunma Sayısı: 1549

 

 

 

 

 

 

BASINA VE KAMUOYUNA

İslam coğrafyasını ve vicdanı hür insanları derinden sarsan bir terör saldırısını en hazin şekilde yaşadık. Yeni Zelanda’da Cuma namazı eda eden Müslüman kardeşlerimize karşı yapılan bu saldırıda 49 kardeşimiz hayatını kaybetmiş, 48 kardeşimizde ağır yaralanmıştır.

Sistematik ve planlı olarak gerçekleştirilen bu hain saldırının altında İslamofobi düşüncesinin olduğu aşikârdır. Mabetlere saldırmak hiçbir inanç sistemi tarafından kabul edilmezken, bu saldırıyı gerçekleştirenlerin içinde bulundukları ruh halinin vahameti tartışılması gereken en önemli konu haline gelmiştir.

İslamofobi çığırtkanlığı yaparak tüm İslam coğrafyalarını ve Müslümanları terörist olarak addeden batı dünyasının bu olay karşısında nasıl bir tepki ortaya koyacağı son derece önemlidir. Yaptığı terör saldırısını sosyal medyadan canlı yayınlayan ve Hıristiyan âleminin fedaisi olduğunu haykıran bu şahsın batı dünyasından nasıl bir tepki alacağını çok merak ediyoruz.

Batı, İslam düşmanlığını ortaya koydukları her türlü faaliyette açık bir şekilde belli etmiştir. Bu konuda akademik çalışmalar yapılmış, İslam düşmanlığı içeren filmler sahnelenmiş ve çeşitli organizasyonlar yapılmıştır.

Bu nefretin sonunda Müslümanlar açıkça hedef gösterilmiş ve bu tür saldırıların önü açılmıştır. İki yüzlüğünü her platformda net bir şekilde ortaya koyan Batı, İslamofobi çığırtkanlığıyla Müslüman halkları hedef göstermeye devam etmektedir.

Batı dünyasının bu tavrından vazgeçmesi ve bu sorunu ortadan kaldırması gerekir. Müslümanları potansiyel terörist olarak gösteren siyasi ve ideolojik duruş ve söylemlerden kaçınılması gerekmektedir.

Batının Müslümanlara çizdiği profilin yıkılması için tüm insanlık üzerine düşen görevi yapmalıdır. Müslüman eşittir terörist profili son bulmalı, bu konuda yürütülen tüm psikolojik hareketlere biran önce son verilmelidir.

İslam’ın barışın teminatı olduğu bilincinden hareketle tüm İslam coğrafyaları birleşmeli ve bu algıyı ortadan kaldırma adına gerekli çalışmaları yapılmalıdır. Demokrasi naraları atarak İslam dünyasını ötekileştirmeye çalışan Batı İslamofobi akımını durdurmaya yönelik bir çalışma yapmalıdır. Bu düşünceyi körükleyen düşünce ve davranışlara da biran önce son verilmelidir.

Buradan dünya kamuoyuna açıkça ifade etmeliyiz ki; bütün din, ahlak ve hukuk öğretilerinde dokunulmaz kabul edilen mabetlere yönelik saldırılar, esasında insanlığın geleceğine ve barış içerisinde bir arada yaşama umuduna kast etmektedir. Dolayısıyla bütün inanç ve vicdan sahiplerini bu ve benzeri olaylar karşısında gereken tepkiyi göstermeye, insan hakları ve inanç özgürlükleri konusunda daha çok öncelik almaya davet ediyoruz.

Bu zulmü tetikleyenler şunları unutmamalıdır; ne İslam coğrafyasında yaşayanlar ne de hak ve adalet arayışında olanlar bu tür saldırılarla yıldırılamaz. İslam dünyası, bu tür provakatif olaylar karşısında aklıselim hareket edecektir.

Adaletin koruyucuları olarak bizlerde; her zaman insanlığı hedef alan bütün söz, tavır ve saldırıların karşısında olmuşuzdur. Bizleri derin bir üzüntüye sevk eden söz konusu terör saldırısı sebebiyle de Yeni Zelandalı Müslümanlar ile tam bir dayanışma içinde olacağız. Bu vesileyle bir kez daha bütün insanlık için barışın ve huzurun en güçlü mekânı olan camilere yapılan vahşice saldırıları şiddetle kınıyor, bu saldırıların faillerini lanetliyoruz. Bu hain saldırıda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

 

Kahramanmaraş Barosu  Yönetim Kurulu Adına
Av. M. Burak GÜL

Baro Başkanı

ETKİNLİK TAKVİMİ

21.11.2024
Av. M. Kaan KIR
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.